» » » Sibernetiğin Kurucusu El Cezeri | Bilimin Efsaneleri

Dilerseniz üst kısımdaki videodanda yazımızı takip edebilirsiniz 

BİLİMİN EFSANELERİ-EL CEZERİ

İlkel dönemleri hayal edin insanlar için yaşam oldukça zor olsa gerek. Barındığımız mimari yapıların, elektronik aletlerin, mesafeleri kısaltan araçların, kolayca yemek pişirdiğimiz edevatların ve diğer tüm teknolojik aletlerin olmadığı bir dönem.
Peki ya birde günümüze bakalım. 21 yy. Karadan çok daha fazlasına dönüşmüş görünüyor havaya geçiş yapan araçlarla geçmişte günler süren bir yolculuğu birkaç saate indirmek bir hayli kolaylaştı İlk icat edildikleri döneme göre çalıştırmak için ayağa kalkmamız dahi gerekmeyen uzaktan kumandalarla çalışan araçlar da cabası Sadece günlük hayatımızı kolaylaştırma seviyesini çoktan geçip işi sosyal ve eğlenceli bir boyuta getirmiş teknolojik aletler bulunmakta
İşte tüm bu gelişim ve ilerlemelerin ortaya çıkış noktasında onlar var.
Onlar kimler mi?
Genellikle sıradışı fikir ve düşünceleriyle var olanın ötesini düşleyen bu doğrultuda da çalışmalar yapan insanlar solucan delikleri videomuzun sonunda bahsettiğimiz dünden bugüne süregelen bilimsel bayrak yarışında bayrağı taşıyanlar. Onlar olaylara farklı perspektiflerden bakarak yeni bir boyut ve mekanizma geliştirenler. Onlar çok çalışanlar ve asla pes etmeyenler.
Onlar bilimin efsanevi insanları!
Geçmişten günümüze adından sıkça söz ettiren ve günümüz bilim dünyasını ilmek ilmek işleyerek buralara getiren bilim insanlarını işleyeceğimiz bu serimize, robotik denince tarihte gelen ilk isim ve sibernetiğin kurucusu olan bir isimle başlıyoruz
El Cezeri! 
Asıl adı Ebû’l İsmail İbni Rezzaz olan El Cezeri batı dünyası tarafından El Cezeri olarak bilinir. 1136 yılında Fırat ve Dicle nehirleri arasında yer alan Cezire'de doğmuştur.
Türkçesi Makine 
Yapımında Yararlı Bilgiler ve  
Uygulamalar olan ve kısaca Kitab-ül Hiyel eseriyle robot mekaniği konusunda sibernetik ve mekaniği ilk kez birlikte kullanarak bu alanda önemli bir soluk getirmiştir. Bu eserinin giriş bölümünde eseri kaleme alma nedeni olarak şunu gösterir; “Bir gün  
Sultan’ın huzurundaydım ve yapmamı emrettiği şeyi getirmiştim… Ne düşündüğümü  
sezdi ve gizlediğimi açığa vurdu ve bana şöyle dedi: “Eşsiz araçlar yapmış, onları  
gücünle işler duruma getirmişsin. Seni yoran ve kusursuz biçimde inşa ettiğin bu şeyler 
kaybolup gitmesin. Benim için icat ettiğin bu araçları bir araya toplayan ve her  
birinden ve resimlerinden seçmeleri kapsayan bir kitap yazmanı istiyorum.” Onun bana  
sunduğu modeli uyguladım ve önerilerini kabul ettim, zaten boyun eğmekten başka  
yapacağım bir şey yoktu. Gerekli çalışmayı yapmak üzere gücümü topladım ve bu kitabı  
kaleme aldım.” burada bahsini ettiği sultan daveti üzerine Diyarbakır'a gittiği Artukoğulları’nın beyidir. 
Kitabında eserlerini anlatmış ve ayrıca şekillerini de kendisi çizmiştir. Buda onun aynı zamanda iyi bir sanatçı olduğunu da göstermektedir.
Kitabının orinali günümüzde mevcut olmasa da Türkiye de 5 ve dünya genelinde bilinen 15 adet kopyası bulunmaktadır.
İşte bizim karanlık çağ olarak bildiğimiz bu dönemde, aslında özellikle doğu da bilim ve teknolojik açıdan önemli gelişmeler yaşandığını ve El Cezeri'nin sibernetik alanında yaptığı çalışmalarla bu döneme damga vuran bilim insanlarından biri olduğunu söylebiliriz. 
Avrupa da bilim çevrelerince bu alanda Descartes, Pascal ve Bacon gibi bilim insanları ilk olarak gösterilse de aslında El Cezeri'nin rakiplerinden yüzyıllar önce bu alanda öncü çalışmalara imza attığını söylemek hiçte yanlış olmaz. 
Şimdi gelin birde el Cezeri'nin üretimleriyle birlikte gelişmeye başlayan sibernetik ve robotik alanına biz göz gezdirelim. Sibernetiğin temel olarak tanımı hem canlı hem de cansız sistemlerin bir amacı olabileceğini kabul eder. Sibernetik bazı kaynaklarda, kısaca canlılardaki sinir sistemini bilgisayar sistemlerine uyarlamaya çalışan bilim dalı olarak açıklanır. Bu kadar önemli bir alanın temellerini atan Cezeri'nin çalışmalarına bakmadan önce aslında onun yaptıklarının ne denli önemli olduğunu anlatmak isteriz. Çünkü bir alan düşünün ki daha öncesinde yapılan faaliyetler çok kısıtlı ve sınırlı. Sadece antik Yunan ve Mısır gibi bazı medeniyetler de yapılan daha temel ve basit çalışmalardan ibaret.

Yani Cezeri'nin örnek alabileceği geliştirebileceği çok da çalışma mevcut değil. İşte böyle bir nokta da o, kendi fikirleriyle kendi hayal dünyasıyla birlikte üretmeye başlayacak ve günümüzde ki bilim kurgu dünyasının da temelinde olan robotik dünyasının öncü ismi olmayı başaracaktı.
 Rüzgar gücünü kullanmak teknolojinin çokta gelişmediği bir dönemde iyi bir fikir olsa gerek, işte el cezeri de bu alanda çalışmıştır. Ve aslında günümüzde Hollanda gibi ülkelerle özdeşleşen rüzgar enerjisini kullanma konusunda öncü olmuştur.
Yukarıda el Cezeri'nin kitabını sultanın önerisi üzerine yazdığını söylemiştik, işte Cezeri yine sultan'ın kolay abdest alabilmesi için Tavus kuşlu abdest alma Makinesini yapmıştı. Buradan da günlük hayattaki işleri daha da kolaylaştırma düşüncesinin o zamanda var olduğunu görüyoruz.
Zamanı ölçmenin o zamanlarda da bir ihtiyaç olduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz, işte Cezeri de bu alanda fil su saati, kayıklı su saati gibi çalışmalar da bulunmuştu. Filli su saatinde birçok mekanik işlem sonucunda her yarım saatte alet ses çıkartmaktaydı.
Tabi o dönem için bazen suyun yukarıya aktarılması da gerekiyordu işte Cezeri bunun için 4 diskli bir sistem yapmış ve suyun yukarı aktarılmasını sağlamıştı.
 Daha önceden bahsini ettiğimiz kitabında da bu eserlerine yer vermişti kitabı 6 bölümden oluşmakta ve her bölümde farklı türde çalışmalarını çizimler aracılığıyla anlatmaktaydı.
Bu bölümlerde : su saatleri, içecekler için kullanılan otomatik kaplar ve oyunlar, fıskiyeler havuzlar ve müzik otomatları, akarsu yada kuyulardan çıkan suyun kaldırılması üzerine düzenekler , saray hizmeti gören makineler ve şifreli kilitli kasalar gibi farklı konular da düzenekler mevcuttu.
Geçmişten günümüze, yaşadığı dönemin ötesine geçerek günümüze kadar ulaşan ve artık "efsane olan" bilim insanlarını işlediğimiz bu bölümümüz de sibernetiğin ve robotiğin öncüsü El Cezeriden ve onun döneminin ötesinde çalışmalarından bahsettik. 
Bir sonraki "bilimin efsaneleri" videomuzda belki elmayla yerçekimini keşfeden newtona belki hamamda suyun kaldırma kuvvetini bulduğu söylenen Arşimete, ya da bizim karanlık çağ olarak bildiğimiz aslında doğu ve Türk İslam medeniyetleri için oldukça aydınlık olan orta çağa, belki de günümüze daha yakın, zeka deyince ilk akla gelen insan olan Einsteine gideriz bilinmez. Kesin olan yine bilimle ve bilgiyle olacağız. 
Bizimle kalın bilimle kalın...
«
Previous
Sonraki Kayıt
»
Next
Önceki Kayıt

Hiç yorum yok

Leave a Reply

Perform

Cat-5

Cat-6