» » » » » Coğrafi Keşifler Olmasaydı Ne Olurdu ? Dünya Tarihine Yön Veren Coğrafi Keşifler Nedir ?


Dilerseniz yazımızın altında video olarak anlatım bulunmakta izleyebilirsiniz
.
21 yüzyıl... 
Bugün bile dünyamız ve barındırdığı Topraklar ve denizler hakkında her geçen gün yeni şeyler öğrenip yeni bilgilerle aydınlanıyoruz. Hal böyleyken Bir de geçmiş dönemleri bilimin teknolojinin ve diğer beşeri gelişim alanlarının günümüzden çok farklı olduğu, insanların yaşadığı sınırlı bölge dışında çok da Fikri'nin olmadığı dönemleri düşünün. Işte Bu dönemlerde yaptığı keşiflerle Dünya tarihini etkileyen ona yön veren İbni Batuta, Marco Polo, Vasco da Gama, Kristof Kolomb gibi kaşiflerden ve onların keşiflerle dolu yolculuklarından bahsedeceğimiz bu videomuzda bu anlatılanların günümüz dünyasında bir örnek teşkil etmesi gerektiğini değerlendirerek izlemenizi tavsiye ediyoruz. 
Dünya tarihinde bu konuda oldukça yoğun isimler olduğundan dolayı bu videomuzda afrika ve Asya devam videosunda ise diğer kıtaları anlattığımız 2 videoluk bir seri olmasını planlıyoruz.
Peki ya bu isimleri dünyayı keşfetme yolculuğuna iten, daha önce ayak basılmamış topraklara çeken şey neydi? Bunun pek çok nedeni olabilir Elbette fakat biz bunun temelinde merak ve maddi kazanç sağlama Yani para olduğunu düşünüyoruz Avrupalı devletler arası artan hammadde ve pazar arayışı ile birlikte Coğrafi keşiflerin de maksimum düzeye ulaştığını görüyoruz Bu da kaşifleri keşfetmeye iten gücün temel noktalarından birinin para olduğu varsayımımıza kuvvetli bir dayanak noktası olarak göze çarpıyor. 
Zaten ilk çağlardaki minoslular Mısırlılar yunanlar fenikeliler gibi uygarlıkların büyümelerinde de yeni yerlerin keşfinin önemli olduğunu görüyoruz. Işte tüm bu itici Güçler ile başlayan keşiflere ve onların Dünya tarihini nasıl şekillendirdiğine bir göz atalım. 
Afrika'da keşifler denince akla gelen ilk isimlerden biri İbni Batutaydı. Batuta aslen Fas'ta yaşıyordu ciddeye gitmek için Mısır'dan geçip kızıldenize ulaştı Fakat burada kabile savaşları arasında kalınca Kahire'ye yani Mısır'a geri döndü. Buradan Mekke'ye Oradan da Bağdat'a ulaştı. Fakat burada Dünyayı tehdit eden Moğol birlikleri ile karşılaşınca yeniden Mekke'ye döndü burada durup İbni batuta'nın yolculuğuna ufak bir ara vermek istiyoruz bir şey dikkatinizi çekti mi? dünyanın savaşlarla dolu olan bu döneminde yeni keşiflere imza atmanın hiç de kolay olmadığını söyleyebiliriz bilinmez diyarların getirdiği zorluklara eklenen krallıklar Savaşı işi kaşifler için oldukça güç bir hale getiriyor olsa gerek işte tüm bu kargaşa içerisinde Afrika'yı keşfetmek isteyen Batuta için daha önce hiçbir gezginde kaydı bulunmayan yerlere ilişkin yazdığı bilgiler onun en önemli yolculuğunun bir parçası olacaktı. Sahra Çölü'nü geçerek maliye yöneldi ve Batuta yukarıda bahsini ettiğimiz güvenlik endişeleri nedeniyle bir grup kervana katıldı ve yola bu şekilde daha güvenli olarak devam etti maliye ulaştıktan sonra nijer Nehri boyunca yolaldı. Afrika'nın içlerine daha önce çok az sayıda Gezgin gitmeyi göze almıştı. Öyle ki Batuta sonrasında yaklaşık 400 yıl boyunca Keşif için sınırlı bu bölgelere hiçbir Kaşif uğramamıştı ve Batuta Afrika ve Asya yaptığı yaklaşık 120. 000 kilometrelik yolculukla gördüklerini yazarak kendinden sonraki kaşifler için güzel bir miras bırakıyordu. 
Tabii bu dönemde Avrupa ve Asya toprakları ortasında avrupalılarla savaş halinde bulunan Türk toplulukları yer alıyordu Asya'daki İpek baharat lüks taşlar ve İnciler gibi lüks mallar Avrupalılar için vazgeçilmezdi fakat savaş halinde oldukları Türklerden dolayı bu mallara kolay Ulaşamıyorlardı. Bu da onları yeni yollar aramaya yeni yerler keşfetmeye itiyordu. 
İşte bu dönemde Portekiz Kralı 2. joao 3 gemilik filoyu sefer için görevlendirdi. Bunlardan biri bartolomeo Dias'dı. Dias Afrika'nın en güneyine yani en uç kısmına giderek bugünkü adıyla Ümit burnunu buldu. Tabii Dias şiddetli fırtınalardan dolayı buraya Fırtınalar burnu demişti bugünkü adı olan Ümit burnu'nu ise onu görevlendiren Portekiz Kralı joao vermişti.Asya'da ise marko Polo 1271 yılında Çine doğru yola çıktı. bu dönemde moğolların bir kolu olan Kubilay Hanlığı burada bulunuyordu. Polo bu yolculuk esnasında gördüğü yerleri ve ilginç ayrıntıları not ediyordu.
Üç buçuk yıllık bir yolculuk sonucu Polo Kubilayın Sarayı'na ulaştı Marco Polo'nun Kaşif kimliğinde Kubilay'ın etkisi de oldukça büyüktü. Çünkü Marco Polo, Kubilay Han adına Sumatra, Tibet, Siri Lanka, burma gibi yerlere yolculuklar yapmıştı. Buradan da fark edeceğimiz üzere Dias, Polo gibi kaşifler büyük kralların yönlendirmesiyle ve sağladıkları maddi desteklerle yeni yerlerin keşfini hızlandırıyordu. 
Dias Ümit burnu'nu dolaşan ilk denizciydi vasco do Gama ise buradan devam ederek Hindistana Avrupa üzerinden deniz yolu ile ulaşacak ilk kişi olacaktı. Portekiz Kralı 1'inci manuel Vasco da Gama nın emrine 4 gemi ve 160 denizci verdi ve ona sağlanan bu destek Hindistan'a deniz yoluyla ulaşabilme konusunda etkili olmuştu. Bu sayede dengeler değişecek daha öncesinde Önemli olan Karayolları önemini kaybedecekti Bu da yeni keşiflerin tarihi akışına nasılda doğrudan etkili olduğunu göstermekte. Bu etkileri daha iyi anlayabilmek için coğrafi keşiflerin olmadığını varsayarak maddeler halinde ettiklerini düşünelim
1-Osmanlı günümüzde varlığını koruyabilirdi.
Köklü Bir devlet Olan Osmanlı coğrafi keşiflerin olumsuz etkisini en fazla hisseden ülkelerden birisiydi. O dönemlerde önemli bir etkisi olan ipek ve baharat yollarının kontrolünü elinde bulunduran Osmanlılar gelen ürünlerin Avrupa'ya geçmesi konusunda köprü vazifesi görüyordu. İyi bir gelir kapısı olan bu yollar coğrafi keşiflerle önemini yitirdi. Ayrıca önemli bir ticaret merkezi olan Akdeniz havzasının önemli bir bölümü Osmanlı himayesindeydi. Coğrafi keşiflerle beraber ticaretin önemli bir bölümü okyanuslara kayınca ekonomik anlamda olumsuz etkiler görülmeye başlandı. Tabiki yönetimsel ve siyasi olumsuzlukların da duraklama ve dağılma dönemine etkisi büyük fakat özellikle son dönemlerde duyunuumumiyenin kurulması yani dış borçların tahsili için vergilere el konulması yıkılmayı hızlandırdı. Coğrafi keşifler olmasaydı bir ihtimal farklı bir senaryo ile karşı karşıya kalabilirdik.
2-Yediğimiz çoğu sebze ve meyve şuan hayatımızda olmayabilirdi.
Özellikle Amerika'nın keşfi ile ortaçağın dünyasında tanınmayan bir çok sebze ve meyve hayatımıza girmiştir. Şakayla karışık çoğu yazılarda Fatih Sultan Mehmet domatesli menemen yiyemedi veya patates kızartması yiyemedi şeklinde ibareler görmüş olabilirsiniz. evet coğrafi keşifler olmasaydı. Çok fazla tüketilen patates, domates gibi ürünleri tüketemeyecektik. Bunlar dışında Mısır, kabak, turp, kırmızı biber,Nohut, biber, fıstık,kakao, tütün,kinoa, yaban mersini ve bunlar gibi bir çok ürün soframıza girmiştir. Eğer ki coğrafi keşifler olmasaydı bu ürünlerin adını bile duymamış olacaktık.
3-Coğrafi keşifler ile yok olan medeniyetler
Coğrafi keşifler her ne kadar özellikle batılı devletlerin leyhine olsa da gidilen yerlere hep kan götürülmüştür. Eski kadim medeniyetlerden olan inka,maya, aztek gibi toplulukların esamesi kalmamıştır. Bununla beraber köle ticareti hız kazanmıştır coğrafi keşifler olmasaydı. Özellikle astronomi, tıp mimari vb. Alanlarda gelişmiş olan bu medeniyetler belirli bir birikim ile günümüze kadar kalabilecek belki de dünya olarak farklı bir gelişmişlik seviyesine sahip olacaktık
Bu ve bunun gibi daha fazla arttırabileceğimiz etkilerinin olabileceği coğrafi keşifleri işlediğimiz bu videomuzda her ne kadar faydalı gibi görünen bazı durumların aslında daha farklı şekilde değerlendirmemiz gerektiğini anlamış olduk
İleriki videolarda görüşmek üzere



«
Previous
Sonraki Kayıt
»
Next
Önceki Kayıt

1 yorum

Coğrafi Keşifler Olmasaydı Ne Olurdu ? Dünya Tarihine Yön Veren Coğrafi Keşifler Nedir ?

Perform

Cat-5

Cat-6